Hukuk alanındaki önemli uygulamalardan biri olan mal paylaşımı Miras hukuku ile ilgilidir. Miras paylaşımı, ölmüş olan ya da gaipliğine mahkeme ile karar verilmiş kişinin bırakmış olduğu aktif ve pasif mal varlığının tümüyle mirasçıları arasında paylaştırılmasıdır.
Bir kişinin ölüme bağlı tasarruflarla veya gaip kalması durumunda ortaya çıkacak olan mirasın paylaşımında, miras bırakan kişi tarafından hazırlanmış bir vasiyetname olması durumunda vasiyetnamede belirtilen hususlar dikkate alınacakken; miras bırakan tarafından hazırlanmış bir vasiyetname olmaması halinde ise mirasın tamamı yasal mirasçılar arasında paylaştırılacaktır. Yasal mirasçılar ve yasal mirasçılar için belirlenmiş mirastaki pay oranları Türk Medeni Kanunu’nda 495 ila 501 maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Ayrıca mirasçılar aralarında yapacakları miras paylaşım sözleşmesi ile mirasın ne şekilde paylaştırılacağını kararlaştırabilirler. Miras paylaşım sözleşmesinin geçerlilik şartları şu şekilde sıralanabilir;
- Miras paylaşım sözleşmesinde tüm mirasçıların ortak katılımı gereklidir. Mirasçılardan biri dahi katılmamışsa sözleşme geçerli olmayacaktır. Ancak mirasçılardan biri veya birkaçı ehliyetten yoksunsa bu durumda yasal temsilci paylaşma sözleşmesini imzalayabilecektir.
- Bir diğer geçerlilik şartı ise, miras paylaşım sözleşmesi yazılı olmak zorundadır.
Mirasçılar miras paylaşımı konusunda bu tip bir sözleşmeyle aralarında anlaşamazlarsa, miras paylaştırma davası açarak mirasın paylaştırılmasını sağlayabilirler. Bu durumda her mirasçı mirasın paylaşımı için dava açabilecektir. Miras paylaştırma davası, tüm mirasçıların davalı gösterilmesiyle açılacaktır. Paylaşma davasının açılması herhangi bir süreye bağlanmamıştır. Yani miras ortaklığı sona ermedikçe mirasın paylaşılması için dava açılabilecektir.
MAL PAYLAŞIMINDA YASAL MİRASÇILAR KİMLERDİR?
Miras bırakanın altsoyu, yasal mirasçılarını oluşturmaktadır. Çocukları varsa çocuklar, ölmüş olması halinde ise ölen çocuğun veya ölen çocukların çocuğu veya çocukları yani miras bırakanın torunları yasal mirasçılardır. Burada miras bırakanın ölen alt soyunun payı kendi alt soylarına eşit olarak bölünür. Miras bırakanın anne ve babası, büyük anne ve babası da yasal mirasçılardandır.
Evlilik dışı doğan çocuğun mirasçı olabilmesi için miras bırakanın babası olduğuna ilişkin soy bağının tanınması ya da Mahkeme kararı ile kurulmuş olması gerekmektedir. Evlilik dışı çocuğun babası ile soy bağının kurulması halinde, evlilik içinde doğan çocuk gibi babasının mirasçısı olur.
Sağ kalan eş de yasal mirasçı olarak nitelendirilmektedir. Ancak eşin miras payı kiminle beraber mirasçı olduğuna göre değişiklik göstermektedir. Bu durumlar aşağıda belirtildiği şekilde:
- Eş, miras bırakanın altsoyu ile birlikte mirasçı olursa, mirasın 1/4’ü,
- Eş, miras bırakanın ana ve babası ile birlikte mirasçı olursa bu durumda mirasın 1/2’si,
- Eş, miras bırakanın büyükanne ve büyükbabaları ile birlikte mirasçı olursa, mirasın 3/4’ü
- Kimsenin olmaması durumunda mirasın tamamı eşe kalır.
Evlatlık da miras bırakanın mirasçısı sayılmaktadır. Bu durum Türk Medeni Kanununun 500. maddesinde şu şekilde belirtilmiştir; “Evlâtlık ve altsoyu, evlât edinene kan hısımı gibi mirasçı olurlar. Evlâtlığın ayrıyeten kendi ailesindeki mirasçılığı da devam eder. Fakat burada belirtmek gerekir ki evlât edinen ve hısımları, evlâtlığa mirasçı olmazlar.”
Miras bırakanın ölümü anında hiç bir mirasçısının bulunmadığı durumda ölenin mirası devlete geçmektedir.
MİRASBIRAKANIN DÜZENLEDİĞİ VASİYETNAME BULUNMASI HALİNDE MİRAS PAYLAŞIMI NASIL YAPILACAKTIR?
Türk Medeni Kanununda üç tür vasiyetname söz konusudur. Bunlar:
- Yazılı vasiyetname,
- Sözlü vasiyetname,
- Resmi vasiyetnamedir.
Miras paylaşımı sırasında ilk bakılması gereken şey miras bırakanın bu üç vasiyetname türden birinin şartlarını sağlayan bir vasiyetname hazırlamış olup, olmamasıdır. Vasiyetnamede murisin mirasçıların saklı paylarını ihlal eden tasarruflarının bulunması halinde ise bu ihlal durumu tenkis davası ile düzeltilecektir.
MİRAS PAYLAŞIMINDA SAKLI PAY NEDİR?
Miras paylarının bir kısmı kanun tarafından korunmaktadır. Yani miras bırakan sağken bu payları yok edecek işlemleri gerçekleştiremeyecektir. Aksi durumlarda söz konusu bu tasarruflar tenkise tabi olurlar.
Saklı payları şu şekilde ifade edebiliriz;
- Ölenin altsoyunun miras hakkının yarısına,
- Anne ve babanın miras paylarının 1/4’üne,
- Ölen kişinin eşi 1. ve 2. zümre ile birlikte mirasçı ise miras hakkının tamamı, 3. zümre ile birlikte mirasçı ise 3/4’üne hak sahibi olacaktır.
Bu payların ihlali söz konusu olur ise tenkis davası açılarak ihlal edilen payların iadesi sağlanabilmektedir. Tenkis davası açılabilmesi için saklı paylı mirasçının saklı payına tecavüzü öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde tenkis talebinde bulunması gerekmektedir.