Türk Dil Kurumuna göre sponsor destekleyici anlamına gelmektedir. Sponsorluk ise sözleşme ile bütün olarak tanımlandığında; bir destekleyenin kendisine fayda sağlayacağını düşündüğü bir etkinlik veya olay için gerekli parasal ve materyal donanımı sağlayarak sponsorluk alan kişiyi desteklemesidir. Sponsorluk kavramı ilk olarak 1970’lerde A.B.D.’de kullanılmıştır. Avrupa ülkelerindeki aktif ilgi görmesinden ve gelişiminden sonra ise 1980’lerde Türkiye’de de kullanılmaya başlanmıştır. İlk kullanımına bakıldığında reklam olarak değerlendirilen bu kavram, buna uygun olarak hukukumuzda da ilk kez, Radyo ve Televizyon Kuruluşları Reklam Yayın İlkeleri ve Usulleri ile Reklam Gelirleri Üst Kurul Paylarının Ödenmesi Hakkındaki Yönetmelikte bahse konu edilmiştir. Mevzuatta ise sponsorluğun tanımı 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un dayanak oluşturduğu Gençlik ve Spor Müdürlüğü Sponsorluk Yönetmeliği’nde yapılmıştır. Bu Yönetmeliğe göre sponsorluk “gerçek veya tüzel kişilerce, dolaylı olarak ticari fayda sağlamak ya da sosyal sorumluluklarını yerine getirmek amacıyla iletişim olanakları karşılığında ayni veya nakdi destekte bulunulması” olarak tanımlanmıştır.
Sponsorluk günümüzde oldukça hızlı şekilde yaygınlaşmaktadır, bunun en önemli sebebi etkili bir reklam ve pazarlama aracı olmasıdır. Türkiye’de de çeşitli alanlarda sponsorluktan yararlanılmaktadır. Türkiye’de sponsorluğun ilk gelişimi, sigara ve diğer tütün ürünlerinin televizyonda reklam olarak yayınlanmasının yasaklanması sonucu, bu tanıtımların spor faaliyetlerine sponsorluk verilmesiyle gerçekleştirilmesi şeklinde olmuştur.
Sponsorluk sözleşmeleri, diğer sözleşmelerde yer almayan çeşitli unsurlar barındırmaktadır. Örneğin “desteklenenin teşvik edilmesi” ve “tanıtım” unsurları diğer sözleşme tiplerinde yer almayan, sponsorluk sözleşmesine özgü esaslı unsurlardır, bu özelliği gereğince sponsorluk sözleşmeleri isimsiz ve kendine has yapıda sözleşmelerdir. Ayrıca modern ticari koşullar gereği TBK m.26’da düzenlenmiş olan sözleşme özgürlüğüne dayanarak oluşturulan bu sözleşme tipi TBK’de ya da başka bir kanunda özel olarak düzenlenmemiştir. Sonuç olarak sponsorluk sözleşmeleri, tam iki tarafa borç yükleyen ve sürekli borç ilişkisi doğuran isimsiz (atipik) bir karma sözleşme niteliği taşımaktadır. Bu nitelikleri sebebiyle sponsorluk sözleşmesine TBK’nin genel hükümleri uygulanmaktadır.
TBK’ye göre bir sözleşmenin kurulabilmesi için tarafların esaslı noktalar üzerinde anlaşmış olması gerekmektedir. Sponsorluk sözleşmelerinde de buna uygun olarak üç tane esaslı unsur bulunmaktadır. Bunlardan ilki tarafların ve sponsorluğun ilgili olduğu yani sponsorun destek vereceği ve karşılığında desteklenen aracılığıyla tanıtım sağlayacağı faaliyet ve olayın mutlaka kararlaştırılmasıdır. İkinci unsur ise destekleme unsurudur. Sponsor mutlaka destekleme ve teşvik amacı ile hareket etmelidir. Bu destek ve teşvik para yardımı niteliğinde finansal olabileceği gibi, gerekli malzemelerin, alanın sağlanması gibi maddi hizmet edimleri şeklinde de olabilir. Üçüncü esaslı unsur ise, tanıtım unsurudur. Sponsorluk sözleşmelerinde sponsorluk alan, aldığı desteğe karşılık olarak sponsorun iletişim amaçlarına hizmet eden ve olumlu tanıtımını sağlayacağı bir asli edime sahiptir. Üç esaslı unsurun yanı sıra tüm sözleşmelerde olduğu gibi tali unsurlar da kararlaştırılabilmektedir. Örneğin taraflar, başkasıyla sponsorluk sözleşmesi yapma yasağı (münhasırlık) düzenleyebileceği gibi sorumsuzluk anlaşması ve cezai şart içeren hükümlerin de sözleşmeye dahil edilmesi mümkündür.
Sportif, kültürel, sosyal olarak çeşitli alanlara yönelik düzenlenen sponsorluk sözleşmelerinin sona ermesinde diğer sözleşmelerle aynı düzenlemeler dikkate alınmaktadır. Ölüm hali, bir tarafın fiili ehliyetini kaybetmesi veya iflas etmesi, taraflardan birinin sözleşmeyi feshetmesi, mücbir sebeplerin meydana gelmesi üzerine sponsorluk sözleşmesi sona ereceği gibi; sözleşmede belirtilen sürenin dolmasıyla veya bir süre belirtilmediyse daha sonra tarafların anlaşması üzerine de sona erebilmektedir.