5. Yargı Reformu Kapsamında İcra ve İflas Kanunu’ndaki Değişiklilikler

5.YARGI REFORMU KAPSAMINDA İCRA VE İFLAS KANUNU’NDAKİ DEĞİŞİKLİLİKLER

 

İcra ve İflas Kanunu ile onunla ilişkili olarak başta Çocuk Koruma Kanunu olmak üzere bazı kanunlarda değişiklik teklifi TBMM’nin gündemindedir. İş bu değişiklik teklifinin yasalaşması üzerine Çocuk Teslimi konusu bakımından yararlı değişiklikler olmakla birlikte icranın geri bırakılması gibi ilamlı icranın temel yapıtaşı olan konular bakımından uygulamadaki sorunlar çözülmeyecek olup daha da karmaşık bir yapıya bürünecektir. Bu hususların üzerinde aşağıda detaylı şekilde duracağız.

 

Söz konusu bu kanun değişikliği teklifinde temel olarak şu konular üzerinde durulmaktadır.

  • İcra organizasyonu ve çalışma düzenindeki değişiklikler
  • İcranın geri bırakılması ile ilgili değişiklikler
  • Hacizle ilgili değişiklikler
  • Satış ve ihale ilgili değişiklikler
  • Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması hakkındaki kararların icrasıyla ilgili değişiklikler
  • Muhtelif değişiklikler

1-İcra organizasyonu ve çalışma düzenindeki değişiklikler

İş yoğunluğu ve muhtelif sebeplerden dolayı birden fazla icra dairesinin bulunduğu yerler de icra müdürlüklerinin üzerinde bir başmüdürlük kurulacaktır. Bu başmüdürlük kolektif bir uyumu ve verimi sağlayacaktır. Ayrıca yine aynı sebeplerle belirli yerlerde icra dairesi başkanlığı oluşturulacaktır. İcra dairesi başkanlıklarının başında hâkim veya savcı sınıfından birisi bulunacaktır. Bu başkanlıkların gözetim ve denetimi altından icra müdürlükleri çalışmalarını sürdürecektir. Ancak söz konusu bu kanun değişikliği bir kavram ve yetki karmaşası çıkaracağı barizdir. Zira zaten icra mahkemelerinin denetimi ve gözetimi altında bulunan icra daireleri hem de başkanlıkların gözetiminde nasıl olacaktır.  Bu hususların uygulamayı ne denli düzene sokacağı muammadır.

 

2-İcranın geri bırakılmasıyla ilgili değişiklikler

İlamlı icrada icranın geri bırakılması kararı istinafta Bölge Adliye Mahkemesi’nden, temyizde Yargıtay’dan getirilmekteyken değişiklikle birlikte takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden getirilecektir. Teminatın geri verilip verilmeyeceğine ise eğer bozma sonrası esası inceleyecek olan mahkeme karar verecektir.

Bu değişiklikle birlikte her ne kadar uygulamada çabucak karar alınacağı ve takibin akıbetinin belli olacağı düşünülse hukuk mantığından uzak düz mantıkla yapılmış bir değişiklik olacaktır. Zira bizim hukukumuzda ilk derece mahkemesinin kararları ancak üst derece mahkemeleri tarafından incelenmekte olup eğer bir hukuka aykırılık söz konusuysa esasa ilişkin olarak bir karar verilmektedir. Bu kapsamda ilk derece mahkemesince verilen bir kararın icrasının durup durmayacağına da ancak ilgili üst derece mahkemesi karar vermelidir. Eğer bunun uzun süreceği düşünülerek böyle bir değişikliğe gidiliyorsa buna karar verecek olan mahkeme dar yetkili olan icra mahkemesi değil kararı veren mahkeme olmalıdır. Zira dosyanın esasını bilmeyen mahkemece geniş bir araştırma yapılmadan bu şekilde söz konusu mahkeme kararının icrasının geri bırakılmasına ilişkin olarak verilecek olan karar ancak günü kurtarmaya yönelik olacaktır. Aynı zamanda bu değişiklik icra mahkemesini fazlaca baskı altında bırakacaktır. Eğer buna karar verecek olan mahkemenin ilk dereceli mahkeme olması isteniyor ve kendi kararının icrasını neden durdursun diyerek esas hakkında karar veren mahkemeye bu yetki verilmemişse en azından söz konusu mahkemeyle aynı görevli mahkemeye bu görev verilmelidir.

 

3-Hacizle İlgili değişiklikler

Hacizde gerektiğinde kıymet takdirinin bilirkişiye yaptırılacağı husus tekrarlanmakta olup sicile kayıtlı mallarda bu bilirkişilerin öncelikle sicile kayıtlı bilirkişiler olacağı düzenlenmektedir. Ayrıca haczedilip de muhafaza altına alınmayan mallarda, satış talebi üzerine muhafaza altına alınacağı ve ihale sonrasında alıcıya teslime hazır hale getirileceği düzenlenmektedir.

Sicile kayıtlı motorlu kara araçları bakımından muhafaza, kıymet takdiri ve satış talebinin birlikte yapılması ve bunlara ilişkin giderlerin tamamının birlikte ve peşin olarak yatırılması zorunlu olacaktır.

Hacizde istihkak bakımından borçlu ile üçüncü kişinin ortak şekilde hacizli malı elinde bulundurması halinde mal borçluda sayılarak muhafaza edilebilmekteydi. 97/a maddesine hüküm eklenerek, borçlu ile ortak şekilde malı elinde bulunduran üçüncü kişinin kabulü halinde mal onun muhafazasına bırakılabilecektir. Ancak istihkak iddiası sonucunda takibin devamına karar verilirse muhafaza altına alınabilecektir.

 

4-Satışla ilgili değişiklikler

Satış sürelerine ilişkin olarak yeknesaklık sağlanması için süreler taşınır ve taşınmazlar için bir yıl olarak düzenlenmiş olup diğer alacaklarda bu hükme tabi tutulmuştur. Kıymet takdiri ve satış giderlerinin, sicile kayıtlı motorlu kara araçları bakımından ilaveten muhafaza giderinin tamamı, satış talebiyle birlikte peşin olarak yatırılmazsa satış talebi vaki olmamış sayılacaktır. Satış talebiyle birlikte peşin olarak yatırılan miktarın satış işlemleri sırasında yetersiz kaldığı anlaşılırsa icra müdürü tarafından satış isteyene 15 günlük süre verilecek ve bu sürede eksik miktar tamamlanmazsa satış talebi vaki olmamış sayılacaktır. İcra müdürünün resen satışa karar verebildiği hallerde satış giderlerinin 15 gün içerisinde yatırılmazsa haczin düşeceği yönündeki hüküm kaldırılmıştır.

Getirilen önemli değişikliklerden bir tanesi de borçluya talebi üzerine hacizli malı kendisinin satması için yetki verilmesidir( rızaen satış).  Bu konuda önemli düğer değişiklik ise hacizli malların satışının artık elektronik ortamdan yapılacak olmasıdır. Bu düzenlemeyle artık taşınır ve taşınmaz satışı arasındaki farklılık ortadan kaldırılmış olacaktır. Söz konusu elektronik satış UYAP’a entegre edilecek bir ağ üzerinden gerçekleştirilecektir. Artırmaya hazırlık tedbirleri yeniden düzenlenerek yeknesaklık sağlanmıştır. İhalenin feshi talep edilse dahi ilgili taşınır ve taşınmazın bedelinin 7 gün içerisinde ödenmesi düzenlenerek yeknesaklık sağlanmış olacaktır.

 

5- Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması hakkındaki kararların icrasıyla ilgili değişiklikler

Yapılan değişiklikle İİK da ki çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması hükümleri kaldırılarak bu konudaki düzenleme 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’na eklenen madde hükümleriyle yapılmaktadır. Görevli kurum ise Adalet Bakanlığı’nın adli destek mağdur hizmetleri birimi kabul edilmektedir. İlamın yerine getirilmesi ve çocukla ilişki kurulması için uzman kişilere başvurulması için düzenleme yapılmaktır. Yapılan düzenlemede mahkeme ilamında çocukla kişisel ilişki kurulması kurallarına aykırı davranılması halinde velayetin değiştirileceğinin ihtar edilmesi gerektiği de düzenlenmektedir. Çocukla kişisel ilişki kurulması hususundaki ilamlarla geçici hukuki koruma tedbirleri bakımında müdürlüklere başvuru yapılması müdürlük tarafları iletişeme çağırarak kararın gereğini yerine getirmesi, buna uyulmazsa getirme için açık bir emir çıkarılması buna da uyulmazsa uzmanlardan yardım alınması buna rağmen de kararın icrası sağlanamazsa kolluk desteği alınması öngörülmüştür. Bunların gereğini yapmamak disiplin hapsi söz konusu olacaktır. İtiraz mercii ise Aile Mahkemeleri olacaktır.

Şimdilik yaptığımız bu açıklamalarla yetinmekteyiz. Daha sonra kanun teklifi yasalaştıktan sonra tam metin üzerinden değerlendirmelerimizi daha detaylı bir şekilde yapacağız. Sevgi ve Hukukla kalın.